Türkiye İmalat PMI Endeksi Mayıs’ta 47,2’ye Geriledi
Mayıs 2025 itibarıyla İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verileri, imalat sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösteriyor. Endeks, önceki ay olan 47,3 seviyesinin 10 baz puan gerileyerek 47,2 olarak gerçekleşti.
Bu durum, söz konusu endeksin 14 aydır daralma bölgesinde kaldığını ortaya koyarak sektör faaliyetlerinde belirgin bir bozulmayı işaret ediyor. Mevcut veriler, talep zayıflığının üretim ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini de gözler önüne serdi.
Talep Düşüşü ve Enflasyonist Baskılar
Mayıs ayında yaşanan yavaşlama, geçen yılın Ekim ayından bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti. İmalat sektöründeki zayıf talep, firmaların hem üretim hem de istihdam faaliyetlerini kısıtlamasına neden oldu. Yeni siparişlerdeki düşüş, üst üste 23. ayda da devam etti ve bu durum, firmaların iş hacmini olumsuz yönde etkiledi.
Sektördeki girdi maliyetleri, Türk Lirası'nın değer kaybı nedeniyle keskin bir şekilde artmaya devam etti. Mayıs ayı itibarıyla girdi maliyetlerinde belirgin bir artış gözlemlenirken, enflasyon Nisan ayında zirve yaptıktan sonra Mayıs’ta bir düşüş gösterdi. Nihai ürün fiyatları da yıllık en düşük seviyeye gerileyerek, enflasyonist baskıların kısmen zayıfladığı yönünde sinyaller verildi.
Sektörel Değerlendirmeler ve İstihdam Oranları
İSO Türkiye Sektörel PMI raporuna göre, izlenen 10 sektörden sadece ikisinde üretim artışı gerçekleşirken, giyim ve deri ürünleri ile metalik olmayan mineral ürünler bu durumu sağlamlaştırdı. Giyim ve deri ürünleri sektörü, önceki aylarda yaşanan daralmanın ardından toparlanarak büyüme kaydetti. Bununla birlikte, tekstil sektörü en belirgin yavaşlamayı yaşadı ve yeni siparişlerdeki düşüş de dikkate değerdir.
Mayıs ayında istihdam sayılarında da düşüş yaşandı. Özellikle kara ve deniz taşıtları sektöründe, Ocak 2016’dan bu yana en yüksek personel kaybı görüldü. Yine de ana metal sanayi gibi bazı sektörlerde istihdam artışları kaydedildi.
Gelecek Beklentileri
Gelecek dönem için, 50 eşik seviyesinin aşılmasının zor olacağı öngörülüyor. Bu bağlamda, 2025'in ikinci çeyreğinde ekonomik aktivitede baskının daha yüksek hissedilebileceği, ancak 2026'nın ikinci çeyreğinde yumuşak iniş koşullarına ulaşılabileceği değerlendiriliyor. Bu değerlendirme, sektörün geleceğine dair bir umut ışığı sunuyor.
Sonuç olarak, Türkiye imalat sektörü zorlu bir süreçten geçerken, ekonomideki durgunluk ve enflasyonist baskılar iş dünyasında belirsizliğe neden olmaya devam ediyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
