Türkiye'nin Büyüme Performansı ve Gelecek Öngörüleri
Mahfi Eğilmez, Türkiye'nin son yıllardaki büyüme performansının potansiyelinin altında kaldığını belirtti. Son iki yılda gerçekleştirilen %3 seviyelerindeki büyümenin bu yıl da devam etmesini beklediğini ifade eden Eğilmez, bu durumu dezeflasyon sürecinin bir maliyeti olarak değerlendirdi.
Merkez Bankası Rezervlerinde İyileşme Sinyalleri
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerine yönelik incelemesinde de olumlu gelişmeler kaydedildiğini vurguladı. 16 Mart'tan itibaren görülen düşüşün ardından, swap hariç net rezervlerde bir artış yaşanmaya başladığına dikkat çeken Eğilmez, rezervlerin 65 milyar dolardan 10 milyar doların altına inmesinin ardından yeniden yükselme eğiliminde olduğunu bildirdi. Bu durumun döviz girişini olumlu etkileyebileceğini ifade etti.
Piyasalardaki Olumlu Atmosfer
Küresel gelişmeleri de değerlendiren Eğilmez, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerdeki yumuşamanın Türkiye ekonomisine pozitif yansımaları olduğunu söyledi. Altın fiyatlarındaki düşüş, kredi risk primlerinde gerileme ve Türk Lirası'na dönüşte artış sinyalleri, Türkiye ekonomisinde olumlu bir atmosfer oluşturdu.
Asgari Ücrette Olası Ara Zam
Asgari ücrete bir ara zam beklentisini değerlendiren Eğilmez, enflasyon oranının üç ay içinde nasıl bir seyir izleyeceğine bağlı olarak temkinli yaklaşarak, düşük de olsa ara zam yapılmasının gündeme gelebileceğini belirtti. Temmuz ayında olası bir zammın sinyallerini de verdi.
Ticaret Savaşlarının Etkileri
Ayrıca, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşında yaşanan geri adımların dünya genelinde tedirginlik yarattığını belirtti. Piyasaların normale dönmesiyle birlikte altın ve petrol fiyatlarında bir denge sağlandığını ifade eden Eğilmez, ancak petrol fiyatlarının artışı ve euronun değer kaybının Türkiye için olumsuz unsurlar oluşturduğunu kaydetti.
Dış Ticaret ve Teknoloji Üzerine Vurgular
Dış ticaret dengesi konusunu da gündeme getiren Eğilmez, ihraç edilen ürünlerin düşük ve orta teknoloji seviyelerinde kalmasının yanında, ithalatın daha yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğunu belirtti. Dış ticaret haddinin 100 olması gerektiği halde 85 seviyelerinde olduğuna dikkat çekti. Eğilmez, yüksek teknolojiye dayalı üretim ve marka yaratma kapasitesinin artırılmasının gerekliliğini vurguladı.
Faiz Politikalarının Etkisi
Son olarak, geçmiş dönemde uygulanan düşük faiz politikasının altın, döviz, borsa ve gayrimenkul gibi varlıklara yönelimi artırdığını söyleyerek, faizlerin yükselmesiyle bu eğilimin tersine döndüğünü aktardı. Eğilmez, risklerin azalmasıyla birlikte fiyatların normale dönmesinin beklendiğini de sözlerine ekledi.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
