Uzayda Kozmik Çarpışma: İki Uzak Galaksi Birbirine Yaklaşıyor
Avrupa Güney Gözlemevi’ne (ESO) ait Şili’deki Çok Büyük Teleskop (VLT) ve ALMA teleskop ağı kullanılarak yapılan gözlemler, evrenin yaklaşık 11 milyar yıl öncesine, yani evrenin bugünkü yaşının beşte birine kadar uzanan iki dev galaksiyi mercek altına aldı. Araştırmacılar, bu galaksilerin birbirine doğru saatte 1,8 milyon kilometre hızla yaklaştığını ve gözlem sürecinin sonunda çarpışma aşamasının eşsiz bir yönünü keşfettiklerini bildirdi.
Galaksilerden biri, merkezindeki kuasar sayesinde diğerine yoğun bir ultraviyole radyasyon yaymaktadır. Bu radyasyon, hedef galaksinin yıldız doğumuna kaynaklık eden gaz bulutlarını dağıtarak yeni yıldız oluşumunu engellemektedir. Araştırma ekibinden Pasquier Noterdaeme, bu olağanüstü durumu “kozmik bir turnuva” olarak nitelendirerek, iki galaksinin zaman içerisinde birleşerek daha büyük bir galaksiye dönüşeceğini öngörmektedir.
Merkezindeki kuasar, süper kütleli bir kara delikten beslenmektedir. Kara deliğe çekilen gaz ve toz milyonlarca dereceye kadar ısınarak güçlü bir radyasyon yaymakta ve bu, karşı galaksinin hidrojen moleküllerini parçalayıp yıldız oluşumunu durdurmaktadır. Bu etki daha önce yalnızca teorik olarak öngörülmüştü, ancak şimdi ilk kez doğrudan gözlemlenmiştir.
Gözlemler sonucunda, kuasar binlerce düşük çözünürlüklü tayf içinden sıra dışı özellikleri sayesinde tespit edilmiştir. Ancak parlaklığı nedeniyle detayları ayırt etmek başlangıçta zordu. ALMA’nın sağladığı yüksek çözünürlük, kuasarın yakınındaki ikinci galaksinin görünürlüğünü artırarak çarpışmanın izlerini netleştirmiştir.
İlk başta üst üste geçmiş gibi görünen bu iki galaksinin aslında binlerce ışık yılı mesafede olduğu, yani çarpışmanın henüz erken aşamasında bulundukları belirlenmiştir. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Dong-Woo Kim, galaksi birleşimlerinin evrenin erken döneminde çok daha yaygın olduğunu vurgularak, evren genişledikçe bu tür olayların azalmış olsa da devam ettiğini belirtmiştir.
Samanyolu kadar yıldız barındıran iki uzak galaksinin çarpışma rotasında olduğu tespit edilmiştir. Bu gözlemler, iki galaksinin kaçınılmaz birleşmeleri öncesindeki etkileyici kozmik sahneyi ortaya çıkarmaktadır. Bilim insanları, bu durumu Orta Çağ’da birbirine doğru at süren şövalyelere benzetmektedir.
Kuasarın yaydığı süreli güçlü radyasyon, diğer galaksinin yıldız oluşumunu durma noktasına getirmiştir. Normalde yıldızların oluştuğu moleküler gaz bulutları, bu radyasyon sayesinde parçalanarak yıldız oluşumuna elverişsiz hale dönüşmektedir. Ioffe Enstitüsü’nden astrofizikçi Sergei Balaşev, bu etkinin ilk kez gözlemlendiğini vurgulayarak kuasarın, komşu galaksinin gazını bozarak yıldız oluşumunu ciddi şekilde engellediğini belirtmektedir.
Galaksiler arasındaki etkileşim, kuasar barındıran galaksiden yayılan yoğun bir ışın demetinin diğer galaksinin içine saplanmasıyla tarif edilmektedir. Pasquier Noterdaeme, bu durumu “Bu ışın, tıpkı bir şövalyenin mızrağı gibi rakip galaksiyi yaralıyor” şeklinde ifade etmektedir.
Araştırmacılar, kuasarı besleyen süper kütleli kara deliğin Güneş’in yaklaşık 200 milyon katı kütleye sahip olduğunu hesaplamıştır. Bu, Samanyolu’nun merkezindeki Sagittarius A* kara deliğinden 50 kat daha büyüktür. Gaz ve toz çevresinde hızla dönerken ısınmakta ve güçlü radyasyon demetleri yaymaktadır. Bu ışınlardan biri, doğrudan diğer galaksiye çarpıp içindeki gaz yapısını bozmuştur.
Yapılan gözlemler, galaksilerin yapılarını incelemekte uzmanlaşmış araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Uzmanlar, zamanla bu iki galaksinin birleşerek daha büyük tek bir galaksiye dönüşeceğini ve kuasarın çevresindeki maddeyi tükettikçe sönümleneceğini öngörmektedir.
Araştırmanın bizzat Nature dergisinde yayımlanmasının ardından, gözlemlenen bu kozmik olayların, evrenin “öğle vakti” olarak adlandırılan, yıldızların hızla oluştuğu döneme ışık tuttuğu ifade edilmektedir.
Bu olağanüstü çarpışmanın detayları, evrenimizdeki galaksilerin evrimi ve etkileşimleri hakkında yeni anlayışlar sunmakta. Samanyolu'nun da gelecekte Andromeda ile birleşmesi bekleniyor, ancak o birleşmede benzer bir “kozmik mızrak dövüşü” yaşanıp yaşanmayacağı ise belirsizliğini korumaktadır.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Yorumlar