Volkswagen'in Eski Yöneticileri Dizel Skandalı Nedeniyle Hapis Cezasına Çarptırıldı

Almanya’da otomobil üreticisi Volkswagen'in eski dört yöneticisi, 10 yıl önce patlak veren dizel skandalı (Dieselgate) nedeniyle dolandırıcılık suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Braunschweig Bölge Mahkemesi, eski Volkswagen yöneticisi Heinz-Jakob Neusser’i, skandaldaki rolü dolayısıyla 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti; ancak mahkeme bu cezanın uygulanmasını erteledi.

Öte yandan, eski Volkswagen Dizel Motor Geliştirme Başkanı Jens Hadler ile eski Tahrik Teknolojisi Başkanı Hanno Jelden de 4,5 yıla kadar hapis cezası aldı. Başka bir eski yönetici içinse cezanın açıklanması geri bırakıldı.

Dava sürecinde, 2019 yılında Avrupa ve ABD pazarlarında satılan yaklaşık 9 milyon otomobilin emisyon yazılımlarında manipülasyon yapıldığı ya da buna müdahale etmemekle suçlanan bu yöneticilerin, milyonlarca dizel motorun yıllarca manipüle edildiğinden haberdar oldukları kanıtlandı. Sanıkların temyize gitme hakkı mevcut.

Dizel skandalı, 2015 yılında ABD Çevre Koruma Ajansı'nın Volkswagen'in emisyon testlerini manipüle ettiğini açıklamasıyla ortaya çıkmıştı. Bu vurgulayan açıklamalara göre, Volkswagen’in dizel araçları, emisyon testlerinde normal seviyenin 40 kat üzerinde çevreyi kirlettiği görünmüştü.

Volkswagen Grubu, ABD'de yüksek cezalara çarptırılmış ve milyonlarca aracını geri çağırmak zorunda kalmıştır. Şirket, dünya genelinde yaklaşık 11 milyon dizel motorlu aracın emisyon testlerinde yanıltıcı yazılım kullandığını kabul ederek büyük bir krizle karşı karşıya kalmıştır. "Dieselgate" olarak adlandırılan bu skandal, Almanya tarihindeki en büyük ekonomik skandal olarak nitelendirilmektedir ve Volkswagen'e toplamda 30 milyar eurodan fazla bir maliyet getirmiştir.

Skandalın duyurulmasından bu yana geçen sürede, Volkswagen, yargı süreçleriyle yüz yüze gelmiş ve bu süreçte üst düzey yöneticilere verilen ilk hapis cezaları, durumu yeni bir aşamaya taşımıştır. Yargıç Christian Schütz, dava sırasında, sorumluluğun yalnızca dört eski yöneticide bulunmadığını, mevcut durumda başka kişilerinde davaya konu olan motorların geliştirilmesinde rol oynadıklarını belirtmiştir.