Yabancı Para Mevduatlar için Zorunlu Karşılık Oranları Artırıldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Hazine ve Maliye Bakanlığı, ekonomik istikrarı sağlamak ve Türk Lirası'nı desteklemek amacıyla önemli düzenlemelere imza attı. Bu düzenlemeler kapsamında, yabancı para mevduatlar için zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 200 baz puan artırıldı. Bu adım, piyasalardaki TL destekleme çabalarıyla paralellik göstermektedir ve Türk Lirası'nın döviz karşısındaki değerini koruma hedefini taşımaktadır. Özellikle, yurt içi yerleşiklerle yapılan ve vadesi 1 yıla kadar olan yabancı para cinsinden repo işlemlerinde zorunlu karşılık oranının 400 baz puan artırılması, yabancı para fonlama kaynakları üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. Aynı zamanda, TL'yi teşvik etmek amacıyla tüzel kişi TL mevduatının yüzde 60’ın altında kalan bankalara yönelik yeni hedeflerin belirlenmesi önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu düzenlemeler, bankaların TL mevduatlarını artırmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Merkez Bankası'nın uyguladığı faiz ve telafi ödeme oranlarındaki artış ise, bankalara daha fazla likidite sağlamak ve TL’yi desteklemek adına atılmış bir başka adım. TCMB, artık toplam fonlama maliyetinin yüzde 86’sı oranında ödeme yapacak, bu durum bankaların likidite yönetimi üzerinde olumlu bir etki yapması bekleniyor. İhracat gelirlerinin Türkiye’ye kazandırılmasını hedefleyen bu değişiklikler, ihracat bedellerinin Merkez Bankası’na asgari satış oranının yüzde 35 olarak belirlenmesiyle pekiştiriliyor. Ayrıca, döviz dönüşüm desteğinin yüzde 3’e yükseltilmesi, ihracatçı firmaların Türk Lirası’na dönüşümünü kolaylaştırarak ekonomik dalgalanmalar karşısında firmaları koruma amacını taşıyor. Bu yeni düzenlemelerin geçerlilik süresi 31 Temmuz 2025 tarihine kadar belirlenmiş durumda. Bu tür önlemler, Türkiye’nin döviz kurlarındaki oynaklığa karşı daha dayanıklı bir ekonomi oluşturma çabalarıyla uyumlu olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu tür uygulamaların uzun vadede ekonomik ivmelenmeyi nasıl etkileyebileceği konusunda bazı soru işaretleri de mevcut. Sonuç olarak, TCMB ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın aldığı bu kararlar, yerel para birimini koruma çabasının bir parçası olarak önemli bir dönemeci temsil ediyor. Bu durum, TL'nin değer kaybını önlemek için atılan bir dizi alışılmışın dışında adımın bir parçasıdır. Ancak, bu uygulamaların piyasa üzerindeki etkileri ve iyileştirmelerinin kalıcılığı ilerleyen zamanlarda görülecektir.