Yabancı Yatırımcıların Hisse Senedi Pazarındaki Hareketliliği Sürüyor
23 – 30 Mayıs haftasında, Türkiye hisse senedi piyasasında yabancı yatırımcıların 93,2 milyon dolarlık net alım yaptığı, tahvil piyasasında ise repo işlemleri hariç 33,5 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdiği belirtildi. Hisse senedi piyasasındaki yabancı girişi, üst üste yedinci haftasını doldurmuşken, tahvil piyasasındaki girişlerin durduğu dikkat çekiyor. Son bir yıl içinde, hisse senedi pazarında 2,7 milyar dolarlık yabancı çıkışı yaşanırken, tahvil piyasasında repo işlemleri hariç 5,5 milyar dolarlık yabancı girişi kaydedildi.
Yılbaşından bugüne, yabancı yatırımcıların hisse senedi piyasasındaki yatırımları satıştan alıma dönerken, toplam 73,5 milyon dolarlık net yabancı girişi olduğu görülüyor. Öte yandan, bono piyasasında ise yıl başından itibaren repo işlemleri hariç toplam 3,2 milyar dolarlık yabancı çıkışı gerçekleşmiş durumda.
Yurt içinde ise yerleşiklerin döviz mevduat hesapları (DTH) son altı hafta boyunca gerilemeye devam etti. 23 – 30 Mayıs döneminde, yerleşiklerin altın hariç parite etkisinden arındırılmış DTH’ları 454 milyon dolar azalma kaydederken, bunun 446 milyon dolarlık kısmının hanehalkı kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır. Kurumlar ise sadece 8 milyon dolarlık sınırlı bir düşüş kaydetti. Kıymetli maden mevduat hesaplarında da aynı dönemde 70 milyon dolarlık bir düşüş yaşandı; bu düşüşün 50 milyon doları hanehalkı, 20 milyon doları ise kurumardan kaynaklandığı bildiriliyor. Sonuç olarak, yerleşiklerin altın dahil toplam DTH hesapları, fiyat etkisinden arındırılmış olarak 523 milyon dolar düşüş kaydetmiştir.
TCMB’nin 23 – 30 Mayıs haftasında açıkladığı verilere göre, net döviz rezervinin 1,4 milyar dolar artışla 49,3 milyar dolara ulaştığı, brüt döviz rezervinin 153,4 milyar dolar düzeyinde kalmaya devam ettiği ifade ediliyor. Bu süreçte swap stoku 300 milyon dolar azalarak 19,3 milyar dolara düşerken, swap hariç net rezerv ise 1,7 milyar dolar artarak 30 milyar dolara çıktı.
TCMB’nin bu rezervlerdeki toparlanma ile hanehalkı DTH’larındaki düşüş arasındaki ilişki göz önünde bulundurularak, Temmuz ayında olası bir faiz indiriminin gündeme gelebileceği değerlendirilmekte. Bunun sinyallerinin ise Haziran ayında ortaya çıkabileceği kaydediliyor. Haziran ayında, faiz indirimi beklenmediği belirtilerek, üst bandın %49’dan %47,5’e çekilmesi ya da karar metnindeki şahin duruşun nötrleşmesi gibi sinyallerin takip edileceği vurgulanmaktadır.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
