Yapay Zekâ ve Enerji İlişkisi
Günümüz dünyasında, veri merkezlerinin toplam elektrik tüketiminin %20'sinin yapay zekâ uygulamalarına ait olduğu belirtildi. Uzmanların tahminlerine göre, bu oran 2025 yılına kadar, büyük dil modelleri ve görüntü işleme gibi yüksek işlem gücü gerektiren yapay zekâ teknolojilerinin artan kullanımı ile birlikte %50'ye ulaşması öngörülüyor.
Artan Elektrik Talebi
De Vries'in hesaplamalarına dayanarak, yapay zekânın elektrik talebinin 23 gigawatt seviyesine çıkabileceği aktarılmıştır. Bu rakam, Birleşik Krallık'ın toplam elektrik tüketimine eşdeğer bir miktar olarak dikkat çekmektedir. Bu durum, yapay zekâ sistemlerine olan büyük talebin yalnızca eğitim süreçlerinden değil, aynı zamanda bu sistemlerin sürekli olarak aktif tutulmasında da kaynaklandığını göstermektedir.
Enerji Üretimindeki Değişimler
Yapay zekâ çiplerine olan yoğun üretim özellikle Nvidia ve AMD gibi teknoloji devleri tarafından gerçekleştirildiği için, bu durum enerji tüketimini katlamaktadır. Böyle bir büyüme, başta ABD olmak üzere birçok ülkede yeni doğalgaz ve nükleer enerji santrallerinin inşasını gündeme getirmiştir. Bu tür gelişmeler, yenilenebilir enerjiye geçiş stratejilerini ciddi şekilde etkileyebilir ve sekteye uğratabilir.
Şeffaflık Sorunu
Ayrıca büyük teknoloji şirketlerinin yapay zekâ uygulamalarına dair enerji tüketimi konusundaki yeterli şeffaflığı sağlamaması, çevresel etkilerin doğru şekilde değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu durum, gelecekte hem çevresel sürdürülebilirlik hem de yapay zekâ teknolojilerinin gelişimi açısından önemli bir sorun oluşturuyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
