Husilere göre, ABD'nin Yemen'in Ras Isa petrol limanına düzenlediği hava saldırısında en az 74 kişi öldü, 100'den fazla kişi de yaralandı.

Yemen'in batısındaki Hudeyde kenti yakınlarındaki Ras İsa Limanı, son dönemde uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken çatışmaların merkez üssü haline geldi. Husilerin iddialarına göre, ABD'nin düzenlediği hava saldırısında en az 74 kişi hayatını kaybetmiş ve 100'den fazla kişi yaralanmıştır. Görüntüler, patlamanın sivil işçileri hedef aldığını ortaya koyuyor. Öte yandan, ABD Merkez Komutanlığı, bu saldırının hedefinin 'İran destekli Husi teröristlerin yakıt kaynağını ortadan kaldırmak' olduğunu savunmuştur. Ancak Pentagon, sivil kayıplar konusunda yorum yapmayı reddetmiştir. 15 Mart'ta başlayan operasyonda Ras İsa'nın hedef alınması, Yemen'de yıllardır devam eden iç savaşın yeni bir aşamasını işaret ediyor gibi görünmektedir. Ras İsa Limanı, hükümet kontrolündeki Marib'den gelen önemli bir petrol boru hattının son noktası olarak stratejik bir önem taşımaktadır. Husilerin bu tesisi yıllardır yakıt ithal etmek için kullandığı bildirilmektedir. Yemenli uzman Muhammed El Başa, bu saldırının Husilerin kamuoyuna duyurduğu ilk büyük toplu ölüm olayı olduğuna dikkat çekiyor. Husiler, bu saldırıların Yemen'in bağımsızlığına ve egemenliğine doğrudan bir ihlal olduğunu iddia etmektedirler. ABD Dışişleri Bakanlığı, Husilerin kontrolündeki limanlardan yapılan petrol sevkiyatlarına destek veren ülkelere yaptırım uygulayacaklarını ifade etmiştir. Trump yönetiminin Husilere karşı başlattığı bu kampanya, İran'a yönelik baskı yapma çabalarının bir parçası olarak algılanıyor. Ancak bu durum, Yemen'deki insani krizi daha da derinleştirme riski taşımaktadır. Husilerin silahlı kanadının sözcüsü Yahya Seri, ABD'nin askeri yığınağını ve devam eden saldırıları protesto ederek, Washington ile gerilimi artırma niyetinde olduklarını belirtmiştir. Husiler bu çerçevede, kendi savunma mekanizmalarını güçlendireceklerini de açıklamışlardır. ABD, Ras İsa limanına yönelik saldırıların, Husilerin yasadışı kazanç kaynağını hedefleme amacı güttüğünü dile getirerek, bu saldırıların Yemen halkına zarar vermeyi amaçlamadığını öne sürmüştür. Sonuç olarak, Yemen'deki bu tür saldırılar, krizin çözümü yerine daha fazla tırmanışı tetikleme potansiyeli taşımaktadır. Hem sivil kayıpların artması hem de uluslararası diplomatik ilişkilerin gerilmesi, son dönemde çatışmaların seyrini daha karmaşık hale getirmektedir. ABD'nin bu tür saldırılara devam etmesi halinde, bölgedeki istikrarsızlık daha da derinleşecektir. Bu noktada, tüm tarafların barışçıl bir çözüm arayışında samimi olmaları ve diplomasi yolunu tercih etmeleri büyük önem taşımaktadır.