Ukrayna'nın Dnipropetrovsk Bölgesinde Rus İHA Saldırısında 9 Ölü, 30 Yaralı

Ukrayna'nın Dnipropetrovsk bölgesinde, işçileri taşıyan bir otobüsün Rus insansız hava aracı (İHA) tarafından hedef alınmasının ardından en az 9 kişinin öldüğü, 30'dan fazla kişinin ise yaralandığı bildirildi. Dnipropetrovsk bölge valisi Sergey Lysak, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada bu saldırının 'düşman saldırısı' olduğunu vurgulayarak, kurbanlar için başsağlığı diledi. Hayatta kalanların yaraları ise giderek arttığı kaydedildi. Saldırının Marganets kentinde gerçekleştiği ve otobüsün cephe hattından 10 kilometre uzaklıkta bulunduğu belirtildi. Lysak’ın açıklamasında otobüsün tavanında açılan bir delik ve kırılan camların görüntüsü paylaşılırken, saldırının etkileri ve yaralıların durumu hakkında da günlük bilgiler verilmeye devam edildi. Dnipropetrovsk dışında Kiev, Harkov, Poltava ve Odesa gibi şehirlerde de farklı zamanlarda Rus saldırıları gerçekleştiği duyuruldu. Yine Rusya'nın Belgorod bölgesinden gelen haberler, bombardıman sonucunda bir kişinin yaralandığını gösteriyor. Öte yandan, Herson'daki kritik enerji altyapısına yönelik saldırıların da devam ettiği ve bölgede acil durum çalışanlarının durumu stabilize etmeye çalıştığı bildirildi. Rus ordusunun, Dnipropetrovsk dışında Harkiv ve Sumi gibi kentlere de füze ve İHA'lar ile saldırdığı, bu olayda bir kişinin öldüğü, 57 kişinin yaralandığı açıklandı. Saldırı sonucu sivillerin hedef alınması uluslararası hukukun ihlali olarak gündeme gelirken, savaşın tüm boyutlarıyla etkileri her geçen gün derinleşiyor. Gerçekleştirilen saldırılarda insansız hava araçlarının kullanımı giderek yaygınlaşırken, Rusya’nın askeri stratejileri ve bu tür saldırılara karşı Ukrayna’nın savunma mekanizmaları üzerine yeni tartışmalar açılmasına neden oluyor. Bu olay, bölgenin ve özellikle sivil insanların ne denli tehdit altında olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ukrayna'daki sivil altyapıların sürekli hedef alınması, çatışmanın boyutunu artırırken, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiği vurgulanıyor. Savaşın sonucu olarak meydana gelen can kayıpları, yaralanmalar ve sivillerin maruz kaldığı bu tür saldırılar, sadece askeri bir çatışma olarak değil, aynı zamanda insani bir krize dönüşüyor.